- yapışmak
- -e1. (被)贴上, 粘上, 粘住, 粘在…上, 贴在…上: Kağıt duvara yapıştı. 纸贴在墙上。Pul iyi yapışmadı. 邮票没有贴好。2. 抓住, 紧紧抓住, 抓住不放, 握住 Direksyonun simidine sımsıkı yapıştı. 他紧紧握住方向盘。Halata yapıştılar. 他们抓住了缆绳。3. 硬要, 强要, 纠缠不放, 尾随不舍: Bu adam da bize nereden yapıştı? 这个人为何老缠着我们不放?4. 紧贴, 紧靠, 紧偎: Geri geri giderek duvara yapıştı. 他一步一步地向后退, 一直退到紧贴住墙。Korkudan duvara yapıştı. 她怕得紧偎着墙。5. (衣服)紧裹住, 紧贴: Sıcaktan giysim vücuduma yapıştı. 我热得衣服紧贴在身上。Gömleği, döktüğü ecel terinden çıplak vücuduna yapışmış. 他惊出一身冷汗, 浸湿的衬衣紧贴在他身上。6. 致力于(做某事), 很热心地着手做
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.